NAMAZ VE NAMAZI İKAME ETMEK

Orjinal Resim

İslamın beş şartından biri olan namaz bir müminin günde beş vakit ve 40 rekâtta Yüce Allah’a en yakın olduğu zaman dilimidir. Namazla Yüce Allah’ın huzurunda bizler vazifemizi yerine getirirken kul olduğumuzu hissederiz. Ruhumuz ve bedenimiz kulluk görevimizi yerine getirmenin huzuru içinde olur. Sonrasında el açıp dua ederiz. Dua yalvarıştır. Dua Yüce Allah’tan kullukla istemek ve Allah’a yönelmektir.

Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde “Namaz dinin direğidir” buyurmuştur. Yüce dinimiz İslamiyet’te namazın devamlı olarak kılınması emrolunmuştur. Namazda süreklilik gösteren kullar övülmüştür.

Namazla birlikte hayatını şekillendiren biz Müslümanlar bu sayede her gün manevi bir yenilenmeyle, hem ahiretimizi hem de bu dünyamızı kazanırız. Bütün kötülüklerden, şeytanın vesvesesinden ve nefsimizle baş başa kalmaktan korunuruz. Öğretmen-Yazar Muharrem Günay Afyonkarahisar’da dünyaya geldikten sonra çıktığı hayat yolculuğunda eğitimci-yazar ve din görevlisi olarak birçok hizmette bulunmuş değerli bir hemşerimizdir. 1994 yılından beri içinde bulunduğu yazı hayatında okuyucuları ile birlikte olan Muharrem Günay biz okuyucularının karşısına bu kez de önemli bir çalışmayla çıkıyor.

“Namaz ve Namazı İkâme Etmek” adıyla hazırladığı özgün eseri Afyonkarahisar’da yaşayan herkese sunmak ve yayın dünyasına kazandırmak bizler için bir onur olmuştur.

Başlı başına namaz ibadetimizi konu edinen kitabın ilk bölümünde “İslam’da Allah’a Kulluk ve Namaz” ana başlığı altında namaza ilişkin tüm detayları vermeye çalışan Yazarımız kitabının ikinci bölümünde “Namaza Hazırlık Abdest ve Gusül” bölümüyle okuyucularını bilgilendirerek kulluklarını yerine getirirken önemli bilgilerden istifade etmelerini sağlıyor. Allah’a kulluğumuzda en önemli ibadetlerimizden biri olan namaza ilişkin olarak kaynak niteliğinde hazırlanan başvuru kitabımızın başta Afyonkarahisarlılar olmak üzere tüm Müslümanlarımıza yararlı olacağına inanıyorum.

Hemşerimiz Eğitici-Yazar Muharrem Günay’ı hayırlı hizmetinden dolayı Afyonkarahisarlılar ve kitaptan yararlanacak olan Müslümanlarımız adına tebrik ediyorum. Allah kendisinden razı olsun. Çalışmak, üretmek, hemşerilerine ve Müslümanlara namaz gibi önemli bir ibadetimizle ilgili olarak yeni bir kitap hazırlayarak oldukça önemli bir hayırda bulunmak kendisine nasip olmuştur.

Eserin basımı sırasında emekleri bulunan Kültür ve Sosyal İşler Müdürümüz Emine Emel Sarlık ve Grafiker Ramazan Gölcük ile Müdürlük çalışanlarına teşekkür ediyorum.Tarih, kültür, sanat, şehir yaşamı ve manevi hayatımızın değerlerine ait yayınlarımız durmadan devam ediyor. Yeni yayınlarımızın gururunu yine sizlerle kısa sürelerle hep birlikte görüp yaşayacağız.“Namaz ve Namazı İkâme Etmek” isimli bu güzide eseri yararlanmanız dileğimle siz Afyonkarahisar’da yaşayan halkımız ve tüm Müslümanlara hediye ediyorum.                                                                                                    

 

Kitabın Yazarı Gazeteci- Öğretmen Yazar Muharrem Günay ise okuculara kitabın yayınlanmasında desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ateşekkür ederek şu ifadelere yer verdi;

SÖZBAŞI

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm,

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Müslüman Eûzü’yü okumakla kendisini cin ve insan şeytanlarının şerrinden, himaye ve korumasında bulundurması için, Yüce Allah’a sığınmış, O’nu kendisine yardımcı ve dayanak kabul etmiş olur.

İslâm âlimlerine göre Eûzü, Bir şeyi Allahü Teâlâ’nın hıfz ve emanlığına (eminliğine-güvencesine), O’nun korumasına ısmarlamaktır. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm diyen mü’min, kendisini Allah’a emanet etmiş ve “Ey Allah’ım! Ben kendimi sana emanet ediyorum” demiş ve kendisini Allah’a teslim ve emanet etmiş olur.

Dinimizde Müslüman, bir iş yapacağı zaman önce besmele çeker. Böylece şeytanın şerrinden aynı zamanda her türlü şeytani duygu ve düşüncelerden Allah’a sığınmış ve Allah’a güvenini belirtmiş olur. “Doğrusu şeytanın, inananlar ve yalnız Rablerine güvenenler üzerinde bir nüfuzu yoktur.” (Nahl 16/99) “Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nahl 16/100)

Besmele çekerek bir işe başlamakla Müslüman Yüce Allah’tan yardım istemiş olur. Rasûlüllah (s.a.v.) “Kim bismillahı gönülden inanarak okursa, onunla birlikte dağlar da tesbih getirir. Ancak ne var ki dağların tesbih sesi duyulmaz” buyurdular. (Ebû Nuaym, İbn-i Sülemî; Hz. Âişe’den)

Diğer bir rivayette ise şöyle deniliyor: “Dağlar ve taşlar tesbih eder. Ancak ne var ki insanlar bunların tesbihini işitmezler.” (Allah izin verirse kalp gözü ve gönül kulağı açık olanlar duyabilirler.)

Besmelesiz başlanan işten hayır hâsıl olmaz. İşlerinin hayırla başlaması ve hayırla sonuçlanmasını isteyen her Müslüman, önce besmele çekmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): ”Bismillâhirrahmânirrahîm” ile başlamayan her iş noksandır; yararı ve bereketi azdır” buyurdular. (Ebû Davud, Nesâi, İbni Mâce)

Besmele her hayrın da anahtarı olduğundan; besmele ile hayır kapıları açılıverir. Bunun için bir işe başlamadan, bir şey yiyip içmeden, yerimizden kalkmadan ve yatağımıza yatmadan, kitabımızı açmadan, işimize, okulumuza gitmeden, evimizin, arabamızın kapısını açmadan önce besmele çekmeliyiz. Çünkü her şeyin başı besmeledir. Besmelesiz başlanan bir işin hayrı yoktur.

Besmele her hayrın başıdır. Biz de kitabımıza besmele ile başlamış olduk.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“İnneddîne ındallâhil İslâm.(ü) Ve mahtelefellezîne ûtülkitâbe illâ min ba’di mâ câehümül ılmu bağyen beynehüm. Vemen yekfür biêyetillâhi feinnellâhe serîül hısâb(i).

“Allah katında din, şüphesiz İslâmiyet’tir. Ancak, Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın âyetlerini kim inkâr ederse bilsin ki, Allah hesabı çabuk görür.” (Ali İmran 3/19.)

“Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, bilsin ki, (o din) ondan kabul edilmeyecek ve o, ahirette kaybedenlerden olacaktır.” (Al-i İmran 3/85)

“Elyevme ekmeltü leküm diniküm ve etmemtü aleyküm ni’meti ve radîtü lekemül İslâmi..”

“Bugün sizin için dininizi ikmalettim üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.” (Maide5/3)

Ve yaratıcı da işte yarattığı kullarına dinini belirlemiştir. Bu dinin adı İslâm’dır. Allah sadece bu dinden razıdır, sadece bu dini kabul etmiştir. Bu dinin dışındaki bütün dinler, bütün yollar, bütün hayat tarzları merduttur, reddedilecektir.

Cenâb-ı Hakk insanı kendisini bilmesi; Kendisine ibadet ve itaatle kulluk etmesi için yaratmıştır. (Zariyat suresi: 51/56, İnsan: 76/3. Beled: 90/10)

Bilmemiz gerekir ki Allah’a kulluk, yalnız O’na ibadet etmekle değil, hem ibadet hem de emir ve yasaklarına itaatle gerçekleşir. Çünkü Allah, yalnız ibadet ilâhı değil; Aynı zamanda hüküm ilahıdır.

Allah (c.c.) tarafından yapılması emredilen ibadetlerin hepsinin sosyal hayatı düzenleyici fonksiyonları vardır. Namaz sosyal hayatımızı düzenleyen ibadetlerin başı ve en önemlisidir. 

Kıldığımız namaz hayatımıza hâkim olan bir namaz olmalıdır. Ayetlerden ve hadislerden öğrendiğimize göre; hayata etkili olmayan, hayatımızı düzenlemeyen, bizi kötülüklerden alıkoymayan bir namaz, Allah’ın istediği bir namaz değildir.

“(Ey Muhammed! ) kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı ikâme et, çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor.” (Ankebut 29/45)

Hiç şüphesiz namazı kılmakla dosdoğru kılmak ve ikâme etmek bir değildir.

Ankebut suresi 45. Âyetten de anlaşılacağı gibi; İkâme edilen namaz, dosdoğru kılınan, bizi kötülükten alıkoyan, dosdoğru bir insan kılan, cemaat halinde kılınan ve bizi her alanda bir ve beraber kılan bir namazdır. Bu ve daha başka ayetlerde geçen “Namazı ikâme et” emrini “Namazı cemaat halinde, hakkıyla, dosdoğru ve amacına uygun olarak kıl ve dosdoğru ol” şeklinde anlamak îcap eder.

Hakkıyla ve amacına uygun olmadan kılınan bir namaz ikâme edilmemiş olup, Meryem suresi 59. Ayette de belirtildiği gibi zâyi edilmiş olur.  Onun içindir ki kitabımızda; “Önemli olan namazın ikâme edilmesidir, bizi kılmasıdır ve sosyal hayatımıza hâkim olmasıdır” konusunu açıklamaya çalıştık. Bunun yanında namazla ilgili ilmihal bilgilerini de verdik.

Kitabımıza 2011 yılında Almanya’da Kiel Mevlana Camii’nde din görevlisi olarak çalışırken Rahman ve Rahim Allah adıyla başladık ve Türkiye’de Allah’ın izniyle tamamladık.

Kitabın yayınlanmasında desteklerini esirgemeyen Afyonkarahisar Belediyesi’ne ve Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin ÇOBAN’a teşekkür ederim. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi Hz. Muhammed’(s.a.v.)e, O’nun ashabına ve O’nun yolundan gidenlerin üzerine olsun.