MASUMİYET ÇAĞININ ÇOCUKLARI

Orjinal Resim

Bir çocuğun yüzündeki tebessüm hiç bitmez. Hep nedensiz bir sevinç içinde çocukları gülücükler dağıtırken görürüz.  Belki de bunun için hep nedensiz sevinç içinde olduğumuz çocukluğumuzda yaşadığımız anılar hafızalarımızda yer etmiştir.

Kitabımızın yazarı İbrahim Yüksel nedensiz bir sevinçle yaşadığı çocukluğunu Afyonkarahisar’da 50 yaşın üzerinde yaşayanların hafızalarında yer eden şekliyle son derece akıcı üslubuyla benzersiz bir tatla anlatıyor.

Bu haliyle son dönemde Afyonkarahisar’da Belediyemizce yayımlanan en nostaljik eseri sizlere takdim etmekten büyük bir mutluluk duyuyorum.

Gazeteci zamana tanıklık eder. Gazeteler bu yönüyle geçmişimizin izlerini taşır. Gazeteci bu görevini yaparken gazetesinin dışına çıkarak topluma özgün eserler sunabiliyorsa bu tanıklık daha da anlam kazanır. Ülkemizde yaşadıklarını yazarak geleceğe taşıyan çok az yazar, iş adamı, gazeteci ve araştırmacı bulunuyor. Bu nedenle anı alanında verilen eserlerin sayısı da az olmaktadır.

Çocukluğunun bir kısmını Afyonkarahisar’da yaşamış bir iş adamının anı kitabından, Afyonkarahisar’da esir olarak bulunmuş yabancı bir askerin Afyonkarahisar için yazdıklarına kadar uzanan birçok yazıda geçmişimizin izlerini görmek mümkün oluyor.

Yokluklar içinde geçen çocukluk ve gençlik yıllarında kazanılan alışkanlıklar ile öğretilerin değerini günümüzde yaşanılan tüketim toplumunu gördükçe bir kez daha iyi anlıyoruz. Kitabımız bunun örnekleriyle dolu konu başlıklarından oluşuyor.

Yazarımızın eserinin “ Beni böyle bırakma” feryatlarına kulak asıp bu güzel eseri ortaya koymadaki çabasıyla gözümüzün önünden geçip giden çocukluk anılarındaki kareler adeta yeniden canlanmış gibi görünüyor.

Bana göre bir çabadan öte bir sorumluluk şeklinde yayımlanması gereken bu eserle; bir zamanların Türk Halk Müziği efsanesi “Yurttan Sesler”, Türk Sineması’nın Yeşilçam’la birlikte yaşadığı altın dönem, dijital dünyanın olmadığı zamanlarda özlemle postacı yolu beklediğimiz zamanlar bu geçmişi yaşamayan çocuklarımız tarafından öğrenilecek.

Şu anda mesleki eğitimde yaşadığımız sıkıntının en büyük nedenleri arasında bulunan kaybolan çırak- kalfa-usta ilişkisi, giyinme, yeme- içme alışkanlıklarımız, çocuk oyunlarımız, bayram sevinçlerimiz,  çocuklukta bizi mutlu etmeye yeten bize dünyaları veren küçük tatlar ile Afyonkarahisar deyince son 50 yıllık süre içinde öne çıkan yaşam alışkanlıkları ile olayları Gazeteci-Yazar İbrahim Yüksel’in kitabından büyük bir zevkle okuyacağız.

Afyonkarahisar Halk Kültürü adına yayımlanmış önemli bir eser elimizde. Bence yazarına  “Beni böyle bırakma” diyerek haklı bir feryatta bulunan eser alkışı hak ediyor.